28 Nisan 2012

saat o3:14...
yaklaşık 31 dakika önce, birbirini özlemiş kadınların rakı içtiği bir masadan yürüyerek eve geldim.
girdim.
mutfağın ışığı yanıyordu.
dedem :)
karşısına oturdum.
samsun 216'sından yaktım bir tane...

dedem ağır işitiyor şimdilerde ya da istediğini duyuyor....

yanında konuşmadan oturabildiğim, huzur veren insanların en nadiridir zat-ıalleri :)

bana baktı...
güldü önce...
kaç duble içtin dedi...
güldüm. o da güldü...
sonra samsun216'larımızı içimize çektik karşılıklı....
ilk nefesi verirken aynı anda oFFFFf dedik....



sonra dedi ki bana...
torun, sen kara sevda'ya mı tutuldun...?
gözünün iç'i gülüyor ama hüznün üzerinden akıyor....


dedem böyle deyince...
ağlamaya başladım.
sarıldım, öptüm.
üzülme nolur dedi.


dedem bildi mi ki?
ya da nasıl hissetti ki diyeceğim ama o canım, ciğerim benim.
kokusunu içime çektim.
biliverdi işte...




öyle...

25 Nisan 2012

pazar günleri...

öyle güzel di ki...
tüm haftanın yorgunluğu ve yorgun savaşçının yorgunluğunun kahvaltısına
fringe,
mentalist,
behzat
bizi bekliyor oluyordu....

21 Nisan 2012

"Özlemek, Ölmek'ten sadece iki harf fazla be çocuk.." Cemal Süreya

20 Nisan 2012

alıntıdır...

"herşey, bohçasını alsında yoluna düşüp, yoluna girsin istiyorum nicedir."












çok sevdiğim de, uzakta olan bir arka'daş'a yazılandan...

18 Nisan 2012

bu gece...

pek iç'Li, dolu dolu geldi...
kocaman, güneş örten fırtınanın üzerine...

önce okuyup
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=tebriz'den+toros'a

yanına dinlemek lazım...

http://www.youtube.com/user/tebrizdentorosa




"meyhanede içtim şarabı yar ile sarhoş
defle kemanı çal olalım tar ile sarhoş
hal ehlidir bu gece benle sarhoş olanlar
musa gibi ben nur ile hem nar ile sarhoş"

cavit mürtezaoğlu

11 Nisan 2012

bahar geldi sanmıştık ama...

bugün yeniden bir sınava girdim. cuma'da yeniden bir sınava gireceğim. çalışıp durmaya çalışıyorum.
yarın sabah işe gitmeyecek oluşum öyle keyifli geliyor ki bana. ama tabii ödenmesi gereken taksitler, alınması gereken sigaralar, sürülmesi gereken bir hayat var.
bu ayın sonunda geçici olarak vedalaşabilsem iyi olur.
tatil planımı başka türlü finanse edicem artık.
ah bir de yıllardır bekleyen borçlar var tabii!

sabahları güneşle uyanıp, gülebilmek için 'leyla ile mecnun' dizisini izliyorum. kahvaltı felan derken saat 8 oluyor elbet evden koşturmacayla savruluyorum işte bir yerlere.

saklanmak istiyorum. 
çok ama. 
belki yüzünü bana geri döner diye ama öyle bir öfke biriktirmiş ki aklımın, emeğimin kendine yediremediği o öfkeyle inatlaşma isteği biliyor beni.
belki de sevgim böyle körelecek. ben çoktan kanıksanmış, unutulmuş ve nefret edilmişi oynarken.
bilemiyor insan.

rakı masalarında dolan gözler, 'siz birbiriniz için yaratılmamışsınız o zaman'lar daha da acıtıp, gerçeği böyle kemerle tüm vücuduma işliyor. sanki bunca şeyi kaldırıp çöpe atmak, tuvalette temizlendiğimiz o kağıt parçası gibi olmak yetmiyormuş gibi.
canım çok acıyor düşünürsem. çok ama.

sevmek benim için iyi birşey değil. etrafımda bu kadar yalan  varken, ve ben ömürlük seviyorken kesinlikle benim için iyi birşey değil!

mayıs başında herşeylerden vazgeçip,erken kalkmalarla standartlara mekik dokuyup bir atlasam ya şu lanet köprüyü. o kadarcık. o kadarcık...

sonra...
dün dedim ya.
içinde, kapıdan girer girmez olumlu olumsuz benimle iletişim kuran annemin olmadığı, sessiz , sedasız, tek kişilik ama sıcak, rengarenk bir evin hayalini kuruyorum...

umarım bu yılda devrilip düştüğüm halleri, zamanı geldiğinde ben devirebilirim.






9 Nisan 2012

meral okay vefat etmiş bugün... haberlerde izlerken ağlayıverdim...
çok üzüldüm.





                                                                                                                                            mekanı cennet ola...