29 Haziran 2008

kaleideskop


"şimdi sağa çevirsene!"
" versene bende bakayım bir! hadiiiiiiiii.."

"en çok sen baktım ama..."
"ya baksana nasıl şekiller çıkıyor..."

çocuk rüyalarımın bittiği zaman hayatıma giren küçük şaşırtmacalı ışık kırıcı şey..
çevir çevirebildiğin kadar.. her biri bi dünya!
kırmızı ve yeşilin birbirne doyduğu fransız filmlerindeymişsin gibi hissettiren..
ya da kocaman bir atlı salıncakta rüzgarın bebek saçlarını yumuşak yüzüne çarptırdığı günü hatırlatacak kadar masum bir an..
peki şimdi?
kocaman rakamları sırtında taşıdığın bir yaşta,belki de hayatın boyunca senden dehşet ile kaçacak denklem çözümleri içinde kaybolmakla meşgulsün.
evet baya meşgulsün.
küresel ısınma psikolojisiyle de olsa alelacele açan beyaz bahar çiçeklerini göremeyecek,ıhlamur kokulu akşamları koklayamayacak ve külahtan parmaklarına akan çikolatalı dondurma damlacıklarını tadamayacak kadar meş-gul-sün..
en iyi dostun kitapları yarı yolda kitaplık aralarında unuttuğun bükülmüş bir zaman içerisinde azalmaya yüz tutmuş beyin hücrelerinden bir kaç şehit daha düşürüyorsun..
tükete.. tükete..
yaşımı daha fazla harcamama dileğimle..


eski bir defterden..


http://www.permadi.com/java/spaint/spaint.html

neymiş bu lomo?


Lomo, zamanında (yaklaşık 1982) daha çok Rus KGB ajanlarının kullanması için üretilmiş basit fotoğraf makinesinin ismi.
O zamanlar üretilen modelin adı şimdilerde bir klasik olmuş Lomo Kompakt Automat. LC-A ilk yıllarında milyonlarca üretilmiş ve başta Sovyetler olmak üzere Vietnam, Küba ve Doğu Almanya gibi sosyalist ülkelerde satışa sunulmuş.
Sonralarda unutulan bu basit ama çektiği fotoğrafları izlemesi oldukça keyifli makineyi, 1991 yılında Viyana Üniversitesi'nde okuyan gençlerden bir kaçı bit pazarında bulur. Gözün algılayamadığı duyarlılıkta renkleri yakalayan, özel diyaframı sayesinde yüksek kontrastlı çekimler yapan ve özellikle loş ışıkta ve hareketli çekimlerde mükemmel sonuçlar veren makine bir anda çevrelerinde bulunan herkesin ilgisini çeker.
1993 yılında artan ve bir türlü tam olarak karşılanamayan talepler, Viyana'da The Lomographic Society'nin (Lomographische Gesellschaft) kurulmasına sebep olur. Ana hedefi "Lomography" ve mesajlarını tüm dünyaya yaymak olan kurum, Lomo üreticilerinden düm dünyadaki takipçilerine ürünleri ulaştırmaya başlar. 1994-95 yıllarında "Lomography" kendi alt kültürünü oluşturarak tüm dünyaya yayılmaya başlıyor. Uluslararası Lomografik Sergilerden ilki 1994 yılında düzenlenir. Ardından tüm dünyada local Lomografi dernek ve kuruluşları kurulmaya, üye almaya başlar. Herşey başından planlanandan çok daha spontan ve hızlı gelişir fakat tüm bu gelişmelere karşın, 1996 yılında üretici Rus firma kepenklerini indirmeye karar verir.
Lomographic Society International yetkilileri St. Petersburg'a giderek fabrika sahiplerini ve Vladimir Putin'i LC-A üretiminin yeniden başlaması konusunda bir şekilde ikna ederler. Ve yeniden üretim başlar. Sonrasında internetin de itici gücüyle Lomography kültürü hızla yayılır, yeni ürünler ortaya çıkar ve Lomo kullanıcıları tüm dünyada oldukça büyük rakamlara ulaşır.

hikaye böyle..
internette yaptığım araştırmalarda ve baktığım tüm sitelerde lomo kullanımı ilgili on altın kuraldan bahsedilmişti.
bunlara da bir bakalım..

1. Kameranızı gittiğiniz her yere götürün. Nerede ne ile karşılacağınızı asla bilemezsiniz.

2. Kameranızı günün her saati kullanın, gündüz ve gece. Çünkü her anın ayrı bir hissi var.

3. Kameranız hayatınızın akışını engellememeli; onun bir parçası olmalı. Tıpkı yemek, içmek, konuşmak, yürümek, düşünmek gibi...

4. Kameranızı farklı açılarda tutun. Deklanşöre basarken, ne çektiğinizi görmek zorunda değilsiniz.

5. Kameranız elinizdeyken, yakınlaşmaktan korkmayın. İçinizde fotoğraf çekme arzusu oluşturan nesne ya da kişiyi mümkün olduğunca yakın markaja alın.

6. Düşünmeyin! Kameranızı alın, dışarı çıkın ve önünüze geleni çekin.

7. Hızlı olun! Saniyenin onda biri bile önemli. Ayarlarla vakit kaybetmeyin.

8. Film üzerine ne kaydettiğinizi önceden bilmek zorunda değilsiniz. Rastlantılara izin verin. Hayatın keyfini çıkartmaya bakın.

9. Sonradan da... “Aaa! O ne? Bunu ne zaman çekmişim? Nerde çekmişim?” Beyninizi bu tür sorularla meşgul etmeyin.

10. Kuralları kafanıza takmayın. 10 Altın Kural’ı unutun. Canınız ne istiyorsa, onu yapın.


bir de benden tavisye net de sonuçlara baktım..
ben şimdi dia koydum kendisine hali hazırda olduğu için.çekimleri böyle yapacağım ama banyosunu c-41 ile yaptırmayı düşünüyorum.. bir çok çalışma da bu kullanılmış. gerçi bunlar normal makinelerimizle de yapılabilecek deneysel teknikler. ama gene de denemekten zarar gelmez diye düşünüyorum.
şimdi ben gün batımını yakalamak için koşuyorum görüşmek üzere.

27 Haziran 2008

yarın.. cumartesi..

yarın cumartesi.sabah kalk.o9.3o gibi.. yatakta serinlikte biraz daha debelen..sonra kitabını oku.oku oku oku.. gülümse.. (: sonra kendine güzel bir buzlu kahve yap ve house md.yi aç.. bir iki bölüm daha izle. ardından fotoğrafları düzenle. neydi o öyle duman konseri. fotoğraflar..? eöĞH! (.
oyna oyna..sonra linux'u dene.öğren. biraz tetris.. eski güzel çocuk günlerinin anısına.. sonra çık arkadaşlarını gör.. kısacık kaçamak tatil programlarını planla.. araba kirası günlük 4o.oo YTL.. ve "araba kirası günlük 4o YTL.." diyebilen ebeveyn zihniyetine öfkelen.. "amannn.. atlar otobüsümüze gideriz..." diyen güzel arkadaşa "evet hodjam ya.. " deyip gene gülümse.. sarıl bir de..
bütün sarılar gibi belki bütün o3o2'ler de bizim değil mi? (: nereye istersek oraya.. oley..
sonra yorgun papiklerle eve gel.yeni müşterinin stresi ile harıl harıl fotoğraf tara.. sonra rahatla..
gece olsun.. aynene uyansın.. üstünü değiştir.. doğru balkona.. ay banyosuna...



23 Haziran 2008

rüam qerçek oldu













rüam qerçek oldu..
birqün fotoqraflarını çekicem diyordum her konserde..
üstüne üstlük qörevli olduqumu bilmeden 1ooo'den 5 kişi seçilen davetli listesinde kozmik bir şekilde "tuqçe deniz çakır" yazıyordu..
şans sanırım bu! (.

bu kadar keyifli müzik dinleyip,fotoqraf çekerken bu kadar haz aldıqımı çok çok çok az bilirim..
sevqi.. sayqı..
teşekkür varlıqınız içinde qüzel adamlar..