8 Ağustos 2013



onca uzaklığa, onca yola rağmen kalpten uzaklığın en kadim ağrılara gebeliğini his ettim iç'imde..
onca üzülmeye, onca göz yaşına, ona tırmalayışa, o ölüm dönüşüne göğüs gerebilince, daha net, daha dürüst ve tabii ki daha adil bir öz savaş alanında kaybolmadan çıkıverdim dumanların arasından.

kalbim yeniden atıyor gibi.
bekleyen güzel adama.. :)

şimdilik her şey rüa'
şimdi parmak uçlarımızda dolaşıyoruz etrafta ki, süpürülmemiş cam kırıklarına yem olmayalım diye.
sakin dingin bekliyoruz gün geçsin de sarılıverelim saçımızla sakalımızla.

sonra kesik kesik gelen dostlarımın sesleri, ama kesik sütten eseri olmayan kalpleri.
tutturduğumuz lezzetli mayalarımız. olmuşuz sanırım artık.
zaman zaman sırtlarımıza yüklediklerimiz, 'ah çok yoruldun, ver biraz alayım'larla onca yol gidildi, daha da gidilecek.
birbirine gerçekten bakan iç'ler..

ve...
"yalnız ve güzel ülkem.."
bu dağların arasında çaresizliğimizde kaybolmamak için çıkarmaya çalıştığım ses...
içimizi dağlayan, algı kaybı bataklığına sıkışmış onca şuursuzun arasında, 
yıldız tozuna layık kayıp gidenler, ceplerine evlat acısı doldurulan aileler..
tüylerim diken diken.
kalbim, iç'im saklıyor ağzımdaki bağ işlenmiş öfkemi.
öfkemin haksızlığını, direnen tüm güzel insanlar hatır ettiriyor her kendi gibi güzel tavırları ile.
tavrına hayran olduğum yerini şimdi gerçekten buluyor bende.

şimdi kaldı sayılı gün.
sabırsız çünkü sayılı kalmışlığından.
posta kutularını eskitemeden düşüvereceğim ev zillerinize.
sonra kocaman sarılmalarda kaybolacağım.
huzur ile.
keyF ile.
rakı ile..