30 Temmuz 2008

.

bazen birbirimizi kocaman cam kırıklarıyla doldurduktan sonra diyoruz ya hani..
"bugünü başa sarabilir miyiz?" diye..
ve sen hemen "saralım.hadi!" diyorsun ya..
keşke hayatlarımız da başa sarılsa..
ne güzel olurdu..
ne güzel..



























çok üzüldüm bugün.sıkıldım.kaçtım ama sen görmedin.

28 Temmuz 2008

27 Temmuz 2008

cumartesipazar



haftasonu, biri 2 diğeri 1 yaşında olan iki "arkadaşımın" doğumgünlerine katıldım. hayatımda hiç çekmediğim kadar çok fotoğraf çektim.ve şimdi onları elemek akabinde de seçmekle meşgulüm.
para kazandım sandım.2 elbise aldım.bir gömlek.yoruldum.heyecanlandım.dinlendim.yoruldum.sonra gene heyecanlandım.
yarın okula bisikletimi de götürmeyi istedim.özledim.hala kaskım yok evet.
arkadaşımın doğumunu bekliyorum sabırsızlıkla.gelecek bebek annesi gibi pek güzel olacak çünkü.
heyecanlıyım.yorgunum.tam bir hafta sonra burada,sınavlarım bitmiş ve ben artık ciddi tatil planları yapıyor olacağım.ne mutlu bana.arkadaşlarım tatile gitti.italya'dan canım arkadaşım geliyor.onu çok özledim.gitmeden istanbul'a kaçacağız.hayal kurdum.şarap bile içtik hayalimde.ray sesleri ile.fotoğraf işlemeyi öğrendim.'68'e devam ediyorum.düşünce tarihine dalıp çıkıyorum.arada da x kuşağına bakıyorum.bol rakı içtim.köfte yaptım yedim.

annemi özledim.

abbas'ı mahçup ettim.
house'un 3.sezonunu bitirdim.para biriktirmeye devam ettim.bira içmeyi bıraktım.dışarıda yemek yemeyi de.bir çok şeyi çok özledim ama biraz sabretmeyi tercih ettim.sevdiğim arkadaşımın başına talihsiz bir olay geldi.ona üzüldüm.bunun yanında onun adına çok da mutluyum aslında.şimdi biraz yoruldum gene.buzlu kahvenin buzları eridi gene.işe dönmeli üzerimdeki yükü atmayı denemeliyim.ardından da gülümsemeyi.


18 Temmuz 2008

yabancıdünyaLı

kaçmıyorum aslında.sen uzaklaşıyorsun benden.geçen gene "kaçıyorsun..." dedin. ve bunu söylerken son narin "N" harfini öyle ezdin ki yüreğimi ezidiğin gibi.
kaçmıyorum.aslında seni ve diğerlerini o kadar çok sevdim ki.ve seviyorum ki.
ama kimse bilmiyor bunu.derdim sadece daha fazla hayal kırıklığına mahal vermemek.
ortalıktaki gürültüye ortak olmamak ve üzmekten korkmak seni. mükemmel olma endişesi.
ah aynadaki yabancı içimdeki dünyalı.bilmiyorsun ki ikimizde şimdilik sadece insanız.
ve insanlar sıkıştırılmış mükemmeliklerin içinde kaybolur.ama bilemedin ki köşeye daralacak hiçbirşey yok aslında.
o da senin gibi.sende onun gibi. bilemedin işte hep.kendine yüklendin.dinlemedin kendini.
ve unuttun karşındakini.inanmadın "seni özledim."lere.
inanmadığın gibi üzerine sorguladın
"insan beni neden özler ki?" "Neyim ki beN?".. "KiMiM ki?"
demedin mi?
sarsmadın mı kendi kendine güvenini ve karşındakinin sevgili güvenini.
ah aynadaki dünyalı içimdeki yabancı.
kaçmıyorum.
aslında kaçmıyorum ve bilmiyorsun içimdeki sevgi haykırışlarını.
sarılmalarını.dost yalvarışlarımı.gözbebeği titremelerimi.
bilmiyorsun. ve görmeme de izin vermiyorsun.
kaybettiğin her değer için ağlıyorsun için için.özlüyorsun derin. ama korkuyorsun ve adım atmıyorsun.
içinden düşenleri toparlayabilsen.çıkabilsen karşılarına. çıkabilsem de ne ile? hangi düş ile..?
ah aynadaki dünyalı karşımdaki yabancı...
ah bir bilsen...

3 Temmuz 2008

one day i’ll grow up...

One day I’ll grow up, I’ll be a beautiful woman.
One day I’ll grow up, I’ll be a beautiful girl.

One day I’ll grow up, I’ll be a beautiful woman.

One day I’ll grow up, I’ll be a beautiful girl.
But for today I am a child, for today I am a boy.
For today I am a child, for today I am a boy.
For today I am a child, for today I am a boy.


2 Temmuz 2008

herkes anne baba olmamalı!



bugün haberleri izleyebildiniz mi bilmiyorum ama bu "zergenekon" zoperasyonu adı altında 23 kişi göz altına alındı.. bu 23 kişinin içinde cumhuriyet gazetesinin ankara ayağının ve sevdiğimiz gazeteci yazar mustafa balbay, ato başkanı sinan aygün ve ADD'nin zamanında başkanlık ve kuruculuğunu üstlenmiş emekli askelerden tolon'da aralarındaydı..
açıkçası haberleri izlemeyi bırakalı,gazete okumayalı çok uzun süre oldu.malum güvensizlik kokan basından.. hangi birine inanacaksınız ki? kime güveneceksiniz?
bugün yapılan gözaltılarının gene komik ve kompleksi bir nedeni vardı. haftalardır beklediğimiz malum partimiz Zakp'nin kapatılıp kapatılmama kararı tam bugün açıklanacak ve bir takım gelişmeler beklenirken gelin görün ki ezik beyinli büyük adamlarımız bir hamle daha yaptı.her zaman olduğu gibi genel politika.. aman halkın gündemi değişsin. dikkati dağılsın efenim..bıdı bıdı..
eminim benim söyleyeceklerim sizinde aklınıza gelmiştir ama bu nasıl bir kompleks ve yangından mal kaçırmadır? bu nasıl bir köyden indim şehire psikolojisidir? bu nasıl hırstır? hasetliktir?
gerçi arkadaşları takdir etmek gerektiğini düşünüyorum. örgütlenebilem ve devamlılığını sağlayabilme açısından çok başarılılar. lakin politika bu mudur?
şimdi temiz politika diyeceğim ama güldürmek istemiyorum efenim sizi.
zamanında bizi temizlemişlerdi bizde şimdi yavaş yavaş acele ederek,yerini hazırlayan yeni nesilde azıcık kırıntısı kalmış olan laiklik güdüsünü yok edelim. edelim ki önümüze çıkamasın yolumuza taş koyamasın ve feleğimizle oynayamasınlar.
malum yıl 1993.. sivas.. madımak oteli.. ben o zaman daha saçları örgülü küçücük bir kızdım. ama o oteli basan düşünme yetisinden yoksun,tabiri ""caiz"" ise "gaza getirilmiş" kitleyi ve can havliyle otelden çıkmaya çalışan,arkadaşlarını kurtarmaya uğraşan aydın insanlarını çığlıkları hala kulağımda..
işte bütün politikası dikkat dağıtmaktan oluşan "güze"l insanlar.. ve bu insanları bize layık gören daha da güzel insanlar var yurdumuzda..

herkes anne baba olmamalı!

herkes anne baba olmamalı ki vicdan ve gereklilikleri,özgürlük ve inançları birbirlerine karıştırmayı değil anlamlarından bi' haber çocuklar büyümesin dünya'da.. herkes anne baba olmasın da karşındakini dinlemeyi,nedeni niçini sorabilmeyi,birbirlerini dinledikçe çoğalıp aydınlanabileceklerini,hepimizin farklı ama hepimizin eşitliğini kavrayabilen çocukların heyecanlarını taşıyalım karınlarımızda..
herkes anne baba olmamalı ki kültürlerin varlığının normal olduğunu,insan olmanın ayıp olmadığı,hoşgörünün en büyük erdem olduğunu,paylaşmanın ne kadar asil olduğunu,saygının korkudan değil sevgiden doğduğunu bilen küçük yüreklerle gelelim dünyaya..büyüyüp koca yüreklerle saralım etrafı..
herkes anne baba olmasın ki inancın sadece insanın içinde olacağını,vicdanın;inancın en büyük kuvveti olduğunu ve iyi ile kötü arasında kendi vicdanı ile ayırım yapabileceğini bilen özgüveni yüksek çocukların gülücükleri duyulsun dünyada..
ve gene herkes anne baba olmamalı ki insanların birbirlerini sevmelerinin,birbirlerine sevgilerini göstermenin ve sevişmenin ayıp olmadığını ama herşeyin bir zamanı ve düzenin içinde yürüdüğünü bilen çocuklar olsun..
herkes anne baba olmamalı ki çevremizde yaşayan diğer canlıların da nasıl bizimde var ise hem yaşam kaliteleri hem de yaşama özgürlükleri olduğunu,başkasının özgürlüğünün başladığı yerde bir başkasının özgürlüğünün bittiğini, nasıl hem türlerine hoşgörülüyseler onları besleyen,büyüten,mutlu eden,temizleyen,nefes almasını sağlayan,saran,koruyan bir tabiatın varlığından haberdar olan çocuklarla aileler kurulabilsin..
ve herkes anne baba olmasın ki geçmişine sahip çıkan,kültürlerin önemini bilen,tarihlerini iyisiyle kötüsüyle kabul edebilen,yaptıkları hatalar varsa onları kabul edip düzeltebilen;yapılan güzellikleri genişletip tekrarlayabilen;saçma sapan hırslarla kocaman şehirleri hiç olmayan ruhlarına bürümeye çalışan nesiller yetişmesin hepimizde..
şimdilik buraya sıralayabildiğim ve sıraladıklarımın türevleri olan bilimum her tavra sahip bireyler olabilmemiz için herkes anne baba olmamalı..

herkes anne baba olmamalı..



kapital peşinde koşup yarın yanlarında olamayacağım güzel insanlar.. affola..


2 temmuz ve daha göreceğimiz garip günlerin anısına..

yedi kova su yeterliydi
sivas'taki ateşi söndürmek içim
oysa her biri
devlet dairesindeki kovaların
üstünde yazılı
altı harfli bir sözcüktü yangın

g harfi boştur kovaların
ki okununca dolu olanları
ortaya çıkar
madımak oteli'nin merdivenlerinde
kurtulmayı bekleyenler için
verilen karar: yan ın

sunay akın