28 Nisan 2012

saat o3:14...
yaklaşık 31 dakika önce, birbirini özlemiş kadınların rakı içtiği bir masadan yürüyerek eve geldim.
girdim.
mutfağın ışığı yanıyordu.
dedem :)
karşısına oturdum.
samsun 216'sından yaktım bir tane...

dedem ağır işitiyor şimdilerde ya da istediğini duyuyor....

yanında konuşmadan oturabildiğim, huzur veren insanların en nadiridir zat-ıalleri :)

bana baktı...
güldü önce...
kaç duble içtin dedi...
güldüm. o da güldü...
sonra samsun216'larımızı içimize çektik karşılıklı....
ilk nefesi verirken aynı anda oFFFFf dedik....



sonra dedi ki bana...
torun, sen kara sevda'ya mı tutuldun...?
gözünün iç'i gülüyor ama hüznün üzerinden akıyor....


dedem böyle deyince...
ağlamaya başladım.
sarıldım, öptüm.
üzülme nolur dedi.


dedem bildi mi ki?
ya da nasıl hissetti ki diyeceğim ama o canım, ciğerim benim.
kokusunu içime çektim.
biliverdi işte...




öyle...

Hiç yorum yok: