22 Ocak 2012

saat sabahın yedisinden önce sana dokunmak için çabaladım.
duydun ama değmedin.
saat sabahın yedisinde bir cümleler balonu üfledin.
ciğerim yandı fiziksel anlamda.
hissettim.
şimdi de midem kendi kendini yiyor.

canım acıdı demem yerini buluyor, içini dolduruyor.

garip.
ben mümkün olduğunca taşıyamayacağın çuvallar yaratmamaya çalışıyorum, ama sen çuvallara taş koyup, ikişerden ellerime sıkıştırıp, tüm yolları yokuş yapıyorsun. taşıyamacağımı bildiğin halde, bir de sırtıma samimiyetsiz 'hadi koçum!' sıvazlaması yapıp,gözünüm içine baka baka gülüyorsun.
üzülüyorum.
çok!

Hiç yorum yok: