5 Kasım 2011

bayram tatilleri

henüz kendi evim olmasada bayram ve diğer tatillerde bir kaç gün evden uzaklaşan ailem sayesinde bende keyfini çıkaramadığım evin salonunda hatırlı bir türk kahvesi ve sarılmış tütünümle oturabiliyorum.
kekik sonunda özgür.sınırlı ömrünün en güzel günlerini şimdi o da yaşayacak.
akşam üzeri eve gelinir,akşam yemeğinde içinden geçen yemeği yapmak için malzemeler alınır. anahtarı, anahtar deliğinde döndürür o ev kokusunu içine girersin. sıcacık ev. mutfağa rafa erzaklar konulur, eller yıkanır radyo açılır mutfakta yemeği yapmaya başlarsın. birazcık haberler, birazcık kafa ütüleyici içimizi boşaltan magazin programları.
şimdi ise acelesinde olan hiç bir işim olmadığından, dün geceki güzel sohbetin melodisi boran fırtınasını dinliyorum bu kelimeleri not ederken. öyle güzel bir sohbetti ki... sabahı ettirdi bize.
şimdi bu güzel sohbetin üzerine, düşünüp, okuyup, biraz dinlenip sevgiliye örülen hırkayı artık bitirip güzel bir filmi hak ederim diye düşünüyorum.

insanın evi gibisi yok gene de. nerede olursa olsun.
kendi iç'i gibi de evi yok.

Hiç yorum yok: