acemice işlenmiş fotolarla rüya gibi 3 günümüzü anlatmam lazım.sizde yapın diye.
uzuncadır kızlarla (gülsen ve kamuran) sinop sinop diyorduk.tamam dedik.tarihler oynadı ilerledi geriledi ama sonunda kararı verdik ve 16 austos sabahı yola çıktık. çikletten sevgili çıkıp o da bize dahil oldu. 3 kız 1 ergeg bastık arabayla çıktık ankara'dan.. çankırı'ya doğru yol aldık. çankırı çok hoşlandığımız bir yer olmadı ama gene de tren garını görmelisiniz.çok hoştu. ve çok da güzel taş bir binası var bir çok tren garı gibi. ama ayrıca bahçesinde özellikle görmeniz gereken bir bina var derim ben.her kamu binası özelliği taşıyan çankırı tren garında da fotoğraf karesi peşinde koşarken "fotoğğrafğğ çeğkmegk yassaĞ!" diye üşüştüler başımıza. bıdı bıdı edip yolumuza devam ettik..
kafa dengi arkadaşlarla yola çıkmanın en güzel yanı:yapmak istediğiniz hiçbirşey kursağınızda kalmıyor. aa şurası ne güzelmiş dediğinizde hemen durup fotoğraf makinenize asılmanıza izin veriyorlar. kastamonu yolu üzerinde devam ettikten sonra biraz dinlenmek için bir kafede çay felan içtik. ardından daha da gecikmemek için yola devam ettik. sinop'a doğru.
malum karadeniz'e doğru yaklaştığınızda yollar kendini virajları ile hissettirmeye başlıyor. virajlı dağları çıkarken manzarada müthiş tabi ve çeşmeler de cabası. manzaraya bakmak için durduğumuz yerde aşağı köyün yaşlılarında bir amca da oradaydı. bize okuyup üfledi. "hey maşallah!" dedi. :))))))
sonra yolumuza devam ettik.
bu fotoğrafın epeydir hayalini kuruyordum.yaşasın sinop il sınırı! hemen karşısında da.. :))
sinop'a girişte çok güzel çadır kampları var hemen sahil üzerinde.tam girişte soldan sapakları var dikkatli bakarsanız kaçırmazsınız.lakin biz ertesi gün sinop cezaevini gezip rotamıza hızlıca devam etmek istediğimizden şehir merkezindeki orman müdürlüğüne bağlı yuvam kamp alanını tercih ettik.sinop insanları pek güzel.çok yardımcı oldular bize. 
çadır kampında agustos 2oo8 itibari ile çadır başına fiyat 1o ytl efenim ve aşağı doğru indikçe güzel bir kumsalla karşılaşıyorsunuz.kamp alanında genelde aileler vardı ve iyi yerleri onlar kapmıştı.fısıltıyla da olsa aile mi diye de soruyorlar ama rotamızın ilerleyen noktalarındaki komiklikler kadar değil.
akşam 2o.3o gibi çadırlarımız kurulmuş rakı balık hayaliyle merkeze doğru devam ettik. sinop çok güzel bir şehir.gerçekten de karadeniz'in incisi bence. kamp alanından sahile inerken müthiş bir dolunayımız vardı. :)
kalenin hemen karşısında müthiş bir tersanesi var.görülesi kendisi. daha sonra da sahile kurulmuş kafe ve restaurantları.saray restaurant dediler bizde oraya gittik.rakı balık için. harika bir sofra hazırladılar bize. somon 1o ytl :) ızgara köfte 9ytl,35'lik tekirdağ 26 ytl'ydi.. :) sonra bize türk kahvesi ve fıstıklı irmik helvası ikram ettiler.
sonra yorgunluk ve sabah erken kalkıp cezaevi gezmesi için ayrıldık o güzel yerden.cami avlusunda komik bir şekilde duş aldık. :) kandildi.. köpeklerde vardı bir sürü.musluklardan su içiyorlardı.ama çok eğlendik.hafifte rakının verdiği çakır keyifle.
ertesi sabah beyaz ev'de tavsiye edilen kahvaltı ile keyifle karınlarımızı doyurduk.denize doğru.öyle güzeldi ki. ardından denize girelim sevdamız başladı bir yerlerden ucuz mayo bulmaya karar verdik.ardından doğru cezaevine. şu an sinopta 2.uluslararası sinop bienali var.Sinopale. bu yüzden cezaevinde de bazı enstalasyonlarda vardı.
cezaevinde dağılmış ve sözleşmiş,fotoğraf çekip tarihe bakarken gülsen'den telefon geldi."cezaevinde tripod ile çekim yapılamıyormuş.tadım kaçtı.kapıda buluşalım mı?" diye. kapıya gittiğimde kamuran gülsen ve ibo cezaevi müdürü ile görüşüyorlardı.yasalar gereği üç ayakla görüntüleme profesyonel işe giriyormuş ve bu yüzden tripodla çekim yapılmazmışmişmuş. elimizdeki makinelerin yeterince profesyonel olduğunu ve istedğimiz detayı alabileceğimizi anlatmaya çalışsakta müdür bize izinle gelmemiz gerektiğini tekrarladı tekrarladı.
akabinde cezaevi gezgini profili içinde dip not.güzel ülkemizde ne yazık ki bişilerin farkındalığına popülerlik sıkıştırılmış tv serileri ile varılıyor.daha önce o cezaevinde yatanların neden yattıklarının değilde. üzüldüm.
tadımızda kaçmıştı öğlen 12.3o gibi sinoptan ayrılmaya ve cideye devam etmeye karar verdik.az günde dizel arabayla daha çok şey keşfetme adına. sahil yolundan devam ettik.
işte dikkat edilesi nokta.abana da kamp yapmaya karar verdik ama sahildeki kamp alanlarında bir adet bile kurudal olmadığından ineboluya devam edelim dedik. söylemeden edemeyeceğim abana öğretmenevini görünce ağzımız açık kaldı çok güzeldi çünkü hem yeri hemde binası ile ama malum sezon nedeniyle yer yoktu ve mensubu fiyatı 75 ytl,misafir fiyatı da 8o ytl idi. yuh dedik devam ettik.ayrıca abana'da pansiyon sormak istediğimizde;
gülsen:gecelik odanız var mı acaba pansiyonunuzda
pansiyon sahibi: aile mi?
gülsen: hayır arkadaş grubu.
pansiyon sahibi:2 kız 2 erkek mi?
gülsen: hayır 3 kız 1 erkek.
pansiyon sahibi:üzgünüm yerimiz yok.
ne demek istediğimi anlamışsınızdır sanırım :D konuşma üzerine geyikler yaparak inebolu'ya devam ettik.sahil yolu çok güzel bu arada.. dar ama güzel.
inebolu'da kalınabilecek bir kamp alanı yok efenim.telefon görüşmelerinden jandarmanın yanında bir köşeye çadırlarımız kurduk ama o gece bi garip geçti.herkes gerildi. garip bi yerdeydik ama gene de eğlendik.
fotoğrafı ibo çekti :). gece vakti bu kadar oluo demek ki.yanımızda camii bir yanında da küçük bir lunapark vardı.ama kamp alanımız biraz yol geçen hanı olduğu için erkeğimiz biraz rahatsız oldu.açıkçası hepimizde gerildik.keşke felan dedik ama yarım uykulu bir geceden sonra sabah erkenden ayrıldık ordan :D
not: rotanıza çıkmadan mutlaka kamp alanı ya da kalacak yer taraması yapın.
yollara devam ettik ve cideeee.. cide de gene güzel bir kahvaltı yaptık ve çok güzel bir koydan denize girdik.efenim yanınıza mutlaka bikini mayo neyse alın yoksa çingene pembesi 1o ytllik bikinilerle denize giriyorsunuz :D ehuehe
cide de keyfimiz yerine geldi. güzel deniz keyfinden sonrabaya eğlendik .
daha sonra kamuran'ı tatiline devam etmek üzere gideros'a bıraktık.gideros cide gideros.kastamonu cide gideros efenim.ve iki gideros sapağı var ilkinden giriyorsunuz.gideros fotoğrafımız olmadığı için üzgünüm ama biz o güzellik karşısında o kadar şaşırdık ki fotoğraf çekmeyi unutmuşuz. müthişte bir pansiyon var denize gerçekten sıfır.netden ya da google map'ten tararsanız cenneti görebilirsiniz.
kamuran'a orada veda ettikten sonra biz amasra'ya doğru devam ettik. gideros sapağından çıkarken bir italyan ve bir belçikalı gezgini amasra'ya bırakmak üzere arabamıza aldık.keyifliydi.
sonra amasra'da kale önünde moladan sonra ankaraya doğru devam ettik.
3 günde müthiş yol kat edip dizel araba ile 1.5 depo ile kmlerce yol teptik.ve geçirdiğim en anlamlı en keyifli tatillerden biriydi.canımız ne isterse onu yaptık :)
herkesin yapabilmesi dileği ile. :)
uzuncadır kızlarla (gülsen ve kamuran) sinop sinop diyorduk.tamam dedik.tarihler oynadı ilerledi geriledi ama sonunda kararı verdik ve 16 austos sabahı yola çıktık. çikletten sevgili çıkıp o da bize dahil oldu. 3 kız 1 ergeg bastık arabayla çıktık ankara'dan.. çankırı'ya doğru yol aldık. çankırı çok hoşlandığımız bir yer olmadı ama gene de tren garını görmelisiniz.çok hoştu. ve çok da güzel taş bir binası var bir çok tren garı gibi. ama ayrıca bahçesinde özellikle görmeniz gereken bir bina var derim ben.her kamu binası özelliği taşıyan çankırı tren garında da fotoğraf karesi peşinde koşarken "fotoğğrafğğ çeğkmegk yassaĞ!" diye üşüştüler başımıza. bıdı bıdı edip yolumuza devam ettik..
kafa dengi arkadaşlarla yola çıkmanın en güzel yanı:yapmak istediğiniz hiçbirşey kursağınızda kalmıyor. aa şurası ne güzelmiş dediğinizde hemen durup fotoğraf makinenize asılmanıza izin veriyorlar. kastamonu yolu üzerinde devam ettikten sonra biraz dinlenmek için bir kafede çay felan içtik. ardından daha da gecikmemek için yola devam ettik. sinop'a doğru.malum karadeniz'e doğru yaklaştığınızda yollar kendini virajları ile hissettirmeye başlıyor. virajlı dağları çıkarken manzarada müthiş tabi ve çeşmeler de cabası. manzaraya bakmak için durduğumuz yerde aşağı köyün yaşlılarında bir amca da oradaydı. bize okuyup üfledi. "hey maşallah!" dedi. :))))))
sonra yolumuza devam ettik.
bu fotoğrafın epeydir hayalini kuruyordum.yaşasın sinop il sınırı! hemen karşısında da.. :))
sinop'a girişte çok güzel çadır kampları var hemen sahil üzerinde.tam girişte soldan sapakları var dikkatli bakarsanız kaçırmazsınız.lakin biz ertesi gün sinop cezaevini gezip rotamıza hızlıca devam etmek istediğimizden şehir merkezindeki orman müdürlüğüne bağlı yuvam kamp alanını tercih ettik.sinop insanları pek güzel.çok yardımcı oldular bize. 
çadır kampında agustos 2oo8 itibari ile çadır başına fiyat 1o ytl efenim ve aşağı doğru indikçe güzel bir kumsalla karşılaşıyorsunuz.kamp alanında genelde aileler vardı ve iyi yerleri onlar kapmıştı.fısıltıyla da olsa aile mi diye de soruyorlar ama rotamızın ilerleyen noktalarındaki komiklikler kadar değil.
akşam 2o.3o gibi çadırlarımız kurulmuş rakı balık hayaliyle merkeze doğru devam ettik. sinop çok güzel bir şehir.gerçekten de karadeniz'in incisi bence. kamp alanından sahile inerken müthiş bir dolunayımız vardı. :)
kalenin hemen karşısında müthiş bir tersanesi var.görülesi kendisi. daha sonra da sahile kurulmuş kafe ve restaurantları.saray restaurant dediler bizde oraya gittik.rakı balık için. harika bir sofra hazırladılar bize. somon 1o ytl :) ızgara köfte 9ytl,35'lik tekirdağ 26 ytl'ydi.. :) sonra bize türk kahvesi ve fıstıklı irmik helvası ikram ettiler.
sonra yorgunluk ve sabah erken kalkıp cezaevi gezmesi için ayrıldık o güzel yerden.cami avlusunda komik bir şekilde duş aldık. :) kandildi.. köpeklerde vardı bir sürü.musluklardan su içiyorlardı.ama çok eğlendik.hafifte rakının verdiği çakır keyifle.ertesi sabah beyaz ev'de tavsiye edilen kahvaltı ile keyifle karınlarımızı doyurduk.denize doğru.öyle güzeldi ki. ardından denize girelim sevdamız başladı bir yerlerden ucuz mayo bulmaya karar verdik.ardından doğru cezaevine. şu an sinopta 2.uluslararası sinop bienali var.Sinopale. bu yüzden cezaevinde de bazı enstalasyonlarda vardı.
cezaevinde dağılmış ve sözleşmiş,fotoğraf çekip tarihe bakarken gülsen'den telefon geldi."cezaevinde tripod ile çekim yapılamıyormuş.tadım kaçtı.kapıda buluşalım mı?" diye. kapıya gittiğimde kamuran gülsen ve ibo cezaevi müdürü ile görüşüyorlardı.yasalar gereği üç ayakla görüntüleme profesyonel işe giriyormuş ve bu yüzden tripodla çekim yapılmazmışmişmuş. elimizdeki makinelerin yeterince profesyonel olduğunu ve istedğimiz detayı alabileceğimizi anlatmaya çalışsakta müdür bize izinle gelmemiz gerektiğini tekrarladı tekrarladı.akabinde cezaevi gezgini profili içinde dip not.güzel ülkemizde ne yazık ki bişilerin farkındalığına popülerlik sıkıştırılmış tv serileri ile varılıyor.daha önce o cezaevinde yatanların neden yattıklarının değilde. üzüldüm.
tadımızda kaçmıştı öğlen 12.3o gibi sinoptan ayrılmaya ve cideye devam etmeye karar verdik.az günde dizel arabayla daha çok şey keşfetme adına. sahil yolundan devam ettik.
işte dikkat edilesi nokta.abana da kamp yapmaya karar verdik ama sahildeki kamp alanlarında bir adet bile kurudal olmadığından ineboluya devam edelim dedik. söylemeden edemeyeceğim abana öğretmenevini görünce ağzımız açık kaldı çok güzeldi çünkü hem yeri hemde binası ile ama malum sezon nedeniyle yer yoktu ve mensubu fiyatı 75 ytl,misafir fiyatı da 8o ytl idi. yuh dedik devam ettik.ayrıca abana'da pansiyon sormak istediğimizde;
gülsen:gecelik odanız var mı acaba pansiyonunuzda
pansiyon sahibi: aile mi?
gülsen: hayır arkadaş grubu.
pansiyon sahibi:2 kız 2 erkek mi?
gülsen: hayır 3 kız 1 erkek.
pansiyon sahibi:üzgünüm yerimiz yok.
ne demek istediğimi anlamışsınızdır sanırım :D konuşma üzerine geyikler yaparak inebolu'ya devam ettik.sahil yolu çok güzel bu arada.. dar ama güzel.
inebolu'da kalınabilecek bir kamp alanı yok efenim.telefon görüşmelerinden jandarmanın yanında bir köşeye çadırlarımız kurduk ama o gece bi garip geçti.herkes gerildi. garip bi yerdeydik ama gene de eğlendik.
fotoğrafı ibo çekti :). gece vakti bu kadar oluo demek ki.yanımızda camii bir yanında da küçük bir lunapark vardı.ama kamp alanımız biraz yol geçen hanı olduğu için erkeğimiz biraz rahatsız oldu.açıkçası hepimizde gerildik.keşke felan dedik ama yarım uykulu bir geceden sonra sabah erkenden ayrıldık ordan :Dnot: rotanıza çıkmadan mutlaka kamp alanı ya da kalacak yer taraması yapın.
yollara devam ettik ve cideeee.. cide de gene güzel bir kahvaltı yaptık ve çok güzel bir koydan denize girdik.efenim yanınıza mutlaka bikini mayo neyse alın yoksa çingene pembesi 1o ytllik bikinilerle denize giriyorsunuz :D ehuehe
cide de keyfimiz yerine geldi. güzel deniz keyfinden sonrabaya eğlendik .
daha sonra kamuran'ı tatiline devam etmek üzere gideros'a bıraktık.gideros cide gideros.kastamonu cide gideros efenim.ve iki gideros sapağı var ilkinden giriyorsunuz.gideros fotoğrafımız olmadığı için üzgünüm ama biz o güzellik karşısında o kadar şaşırdık ki fotoğraf çekmeyi unutmuşuz. müthişte bir pansiyon var denize gerçekten sıfır.netden ya da google map'ten tararsanız cenneti görebilirsiniz.kamuran'a orada veda ettikten sonra biz amasra'ya doğru devam ettik. gideros sapağından çıkarken bir italyan ve bir belçikalı gezgini amasra'ya bırakmak üzere arabamıza aldık.keyifliydi.
sonra amasra'da kale önünde moladan sonra ankaraya doğru devam ettik.
3 günde müthiş yol kat edip dizel araba ile 1.5 depo ile kmlerce yol teptik.ve geçirdiğim en anlamlı en keyifli tatillerden biriydi.canımız ne isterse onu yaptık :)
herkesin yapabilmesi dileği ile. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder